Geldikleri gibi giderler

Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgemize girerek sondaj yapmak isteyen Saipem 12000 gemisi, Donanma'nın kararlı duruşuyla geri dönme hazırlıklarına başladı.


Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin İtalyan şirketi ENİ’ye, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölge kabul ettiği alanlar içinde doğalgaz arama izni vermesinden kaynaklanan krizde yeni bir gelişme yaşandı. Türkiye’nin 3. parsele girmesine izin vermediği ENİ’ye ait Saipem 12000 adlı sondaj gemisinin, platformlarını sökerek geri dönemeye hazırlandığı öğrenildi.
Rumların Kıbrıs’taki tek taraflı tasarruflarıyla Türkiye’nin haklarını gaspetme girişimleri sürüyor. Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesine giren alanlarda dünya devlerine petrol ve doğalgaz arama ruhsatı verilmesi, Doğu Akdeniz’deki tansiyonu da yükseltti. Rumlarla anlaşan İtalyan ENİ şirketine ait Saipem 12000 adlı gemi, önceki hafta sondaj faaliyeti yürütmek üzere 3. parsele yönelmişti. Bölgede Akdeniz Kalkanı Harekatı’nı icra eden Türk Donanması ise 10-22 Şubat tarihleri arasında 3. parsele denk gelen alanda sualtı cihazı yedekleme faaliyeti yürüteceğini belirterek geminin girişini engellemişti. Bunun üzerine 15 mil geriye çekilen gemi, Greko Burnu’nda Türkiye’nin askeri faaliyetlerinin biteceği 22 Şubat tarihini beklemeye başlamıştı.
TÜRKİYE TATBİKATI UZATTI
Önceki gün yayınlanan yeni bir notamla bölgedeki askeri faaliyetlerin 10 Mart’a kadar uzatıldığı belirtildi. Türkiye’nin tatbikatlarını 10 Mart’a kadar uzatması Rumları telaşlandırdı. Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, Bakanlar Kurulu’nu ‘acil’ toplantıya çağırdı. Toplantıdan Türkiye’yi uluslararası alanda şikayet etmek için çalışma başlatılması kararı çıktı. Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Alexsis Çipras ile telefonda görüşerek konuyu Brüksel gündemine taşımak için çalışma başlattı. Rum yönetimi de Türkiye’yi BM’ye şikayet etti. Şikayette, “Türkiye’nin, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını, deniz hukuku da dahil uluslararası hukuku ihlal, bölgedeki barış ve istikrarı tehdit ettiği” öne sürüldü.
YA ENİ VAZGEÇERSE...
Rum basını, Türkiye’nin tatbikatı uzatmasını “Türklerin meydan okuması” olarak değerlendirdi. Fileleftheros’un manşet haberinde, Rum tarafının en büyük kabusunun ENİ’nin “Supya” hedefinde doğalgaz araması yapmaktan vazgeçmesi olduğuna dikkat çekilerek, böyle bir şeyin şu anlamlara geleceğini vurgulandı:
a) Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bütün enerji programı Türk meydan okumaları şartına bağlı olacak.
b) Kıbrıs Cumhuriyeti yalnız enerji konularında değil, bütün konularda egemenlik haklarını kullanmakta aciz kalacak,
c) Enerji programı kesin şekilde buzdolabına girecek ve bundan sonra, (enerji programı) Kıbrıs sorununa ve kendi çıkarlarına bağlayacak olan Türk hükümetine bağlı olacak,
d) Yabancı şirketler ve bölgedeki müttefikler açısından da güvenilmez hale gelecek, bunun da birçok olumsuz etkisi olacak.
‘SABİTLEYİCİLER SÖKÜLÜYOR’
Öneki gün, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’daki bazı haber siteleri ‘son dakika’ gelişmesi olarak Saipem platformunun sökülmeye başladığını duyurdu. Milliyet’in aktardığına göre Rum basınındaki haberlerde Saipem platformunun sabitleme sistemlerinin sökülmeye başlandığı, platformun kısa sürede harekete geçerek bölgeden ayrılacağı, Türk tarafının baskılarının İtalyan şirketini geri adım atmak zorunda bıraktığı yazıldı. Saipem’in geri dönmesi Doğu Akdeniz’de ilk kez hukuksuz bir sondaj faaliyeti Türkiye tarafından engellenmiş olacak.
GÜNLÜK 200 BİN EURO
Saipem 12000’in hareketsiz geçirdiği her günün maliyetinin 200 bin Euro’nun üzerinde olduğu öğrenildi. 8 Mart’ta da Fas’ta bir sondaj görevi bulunan Saipem’in, uzun süre bekleyemeyeceği tahmin ediliyordu.
Türk Donanması ise bölgede iki fırkateyn, bir korvet, bir akaryakıt gemisi ve iki hücumbot ile varlık gösteriyor. Bir karakol gemisi de sürekli karakol faaliyeti yürütüyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

‘Mavi Vatan 2019’ tatbikatı hesapları bozdu

Doğu Akdeniz’de ‘Dünya yuvarlak’ diyebilmek

Kuşak-Yol’da demir denize kavuşacak