Akdeniz'de kartlar yeniden karılacak

Mısır açıklarında dünyanın en büyük doğalgaz keşiflerinden birinin yapıldığı iddia edildi. Uzmanlar, bu boyuttaki bir keşfin, Doğu Akdeniz’deki gerilimi daha da artırabileceği görüşünde.


Mısır açıklarındaki Noor sahasında dünyanın en büyük doğalgaz keşiflerinden birinin yapıldığı iddia edildi. Keşif iddiası, Mısır’a doğalgaz satmaya hazırlanan İsrailli enerji şirketlerinin bir anda hisselerini düşürdü. Uzmanlar, bu boyuttaki bir keşifle birlikte Doğu Akdeniz’in dünya enerji jeopolitiğinde bir üst sınıfa atlayacağını belirtirken, deniz yetki alanlarında Türkiye’ye yönelik baskıların da artacağına dikkat çekiyor.
İtalyan Eni şirketinin işletmeciliğini yürüttüğü Mısır’ın Akdeniz açıklarındaki Noor sahasında, yaklaşık 2 trilyon 550 milyar metreküplük doğalgaz keşfi yapıldığı iddia edildi. Henüz keşif Mısır Hükümeti tarafından resmi olarak ilan edilmedi. Keşfin doğrulanması durumunda, Noor sahasının Doğu Akdeniz’de keşfedilmiş tüm doğalgaz sahalarının toplamından daha fazla rezerve sahip olacağı ve dünyanın en büyük 10 doğalgaz sahası listesine gireceği değerlendiriliyor.
Noor sahası, Eni şirketinin 2015’te 850 milyar metreküp ile Akdeniz’deki en büyük doğalgaz keşfini yaptığı Zohr sahası ile aynı blokta bulunuyor. Shorouk adı verilen blokun işletmeciliğini İtalyan Eni şirketi yapıyor. Eni şirketi, geçen aylarda da Güney Kıbrıs’la yaptığı bir anlaşma sonucu Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde sondaj faaliyeti yürütmek istemiş, Türk Deniz Kuvvetleri bu araştırmaya izin vermemişti.
İSRAİLLİ ŞİRKETLERİN HİSSELERİ DÜŞTÜ
Söz konusu keşif iddiasının Tel Aviv borsasında duyulmasının ardından İsrail açıklarındaki doğalgaz arama çalışmaları yürüten şirketlerin de hisseleri düşüşe geçti. İsraiili enerji devlerinden Delek Group hisseleri yüzde 3.42, Delek Drilling yüzde 4.46, Isramco yüzde 3.63, ve Ratio Oil Exploration yüzde 4.70’lik kayıp yaşadı.
İsrail’in Leviathan ve Tamar sahalarında çalışmalar yürüten bu şirketler şubat ayında Mısır’a doğalgaz satmak üzere 15 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladıklarını açıklamışlardı. Uzmanlar ise, bugüne kadar ithalatçı konumda olan Mısır’ın, yeni keşiflerle birlikte yakında ihracatçı konuma geleceğini belirtti. Söz konusu ihracatı sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) olarak yapması beklenen Mısır’ın, Akdeniz kıyısındaki Dimyat ve İdku şehirlerinde Shell’e ait sıvılaştırma tesisleri bulunuyor. İsrailli şirketler de ellerindeki gazı bu tesisler üzerinden ihraç etmeyi planlıyor.
AKDENİZ’DE KARTLAR YENİDEN KARILABİLİR
Mısır’a doğalgaz satmayı planlayan İsrail’in de bu keşifle birlikte Akdeniz’de giderek sıkışacağı ve bu durumun Güney Kıbrıs-İsrail ilişkilerini de etkileyebileceği değerlendiriliyor. Bilindiği üzere İsrail, geçen aylarda ilk defa Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tek taraflı olarak ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge içindeki 12 numaralı parselde bulunan Afrodit sahasında çıkarılacak gazdan pay istemişti. İsrail, 2011 yılında yaptığı anlaşmada, kendi alanları üzerinde haksızlık yapıldığını düşünürken, bu talep Rum Kesimi’nde şok etkisi yaratmıştı.
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, bu anlaşmaların, mercator haritalarına göre yapıldığını, ama gnomonic denilen haritalara göre yapılması durumunda Türkiye ile İsrail’in kıyıdaş olduğunu belirtti. Bunun sınır anlaşmalarına etkisi olduğunu vurgulayan Gürdeniz, “Doğu Akdeniz’de kartlar yeniden karılabilir. Bunun ilk işaretini de İsrail’in verdiğini görüyorum. Mısır’ın da zaten binlerce kilometre kaybı vardı. Mübarek gittikten sonra gelen Müslüman Kardeşler Hükümeti, ‘anlaşmayı tanımıyoruz’ dedi ama Sisi gelince ‘bu anlaşmayı ilga edin’ sürecini başlatamadılar” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ BASKILAR ARTABİLİR
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Noor sahasındaki keşfin küresel ölçekte Akdeniz’in önemini artıracağına dikkat çekerek, deniz yetki alanlarında hegemonyanın dayatmalarına direnen Türkiye’nin üzerindeki baskıların artabileceğini belirtti. Gürdeniz şunları söyledi:
“Akdeniz, bu keşifle birlikte dünya enerji jeopolitiğinde bir üst sınıfa atlamış oldu. Noor sahasındaki rezervin çok büyük olduğu iddia ediliyor. Bu rezervin küresel bağlamda kontrolü açısından, deniz yetki alanlarında şu anda hegemonyanın dayatmalarına direnen Türkiye, mevcut kutuplaşmada daha ciddi şekilde köşeye sıkıştırılacaktır. Çünkü Türkiye Mısır’ın Zhor sahasına yakın bu rezervi de gördükten sonra, kendi yetki alanlarına yapılacak tecavüzlere kesinlikle izin vermeyecektir. Bu keşifle Doğu Akdeniz’in kıymetinin daha da arttığını görüyoruz. Bu buluş, 2007 sonrası Türk Deniz Kuvvetleri üzerinde kurgulanan başta Balyoz davası olmak üzere kumpas davaların var oluş nedenini de somut bir şekilde ortaya koyuyor. O dönem Türk halkına bu sahte davalarla Doğu Akdeniz başta olmak üzere çevre denizlerde gelecek nesillerin çıkarlarını koruyan kadroların tasfiyesinin amaçlandığını haykırmıştık. Ama maalesef duyuramamıştık. Bugün o günlerde söylediğimiz her şey gerçek oluyor. Daha üç gün önce Yunan İsrail ve GKRY Savunma Bakanları Güney Kıbrıs’ta bir araya gelerek resmen Türk Donanması aleyhinde ittifak tohumlarını ektiler. Bu kutuplaşma artarak devam edecektir.
ÇİN’İN İLGİSİNİ ÇEKECEKTİR
Enerji piyasası küreselleşmenin en yoğun uygulandığı alan. Deniz yetki alanlarında ciddi bir uzlaşma olmadığı halde, yani Türkiye ile Güney Kıbırıs Rum Yönetimi arasındaki sorunlar henüz çözülmemesine rağmen, Akdeniz’deki oyuncular arasında Güney Kore’den Rusya’ya kadar bütün enerji devlerini görüyoruz. Buraya Çin’in zaten mevcut olan ilgisi artacaktır. Çin, enerjide dışa bağımlılığı olan ve çeşitlendirmeyi dünya çapında yapan bir devlet. Kaldı ki ‘Bir Kuşak Bir Yol’da Mısır’la Çin arasında da son derece önemli işbirliği alanları var. Bu alana Çin’in mutlaka bir ilgisi olacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

‘Mavi Vatan 2019’ tatbikatı hesapları bozdu

Doğu Akdeniz’de ‘Dünya yuvarlak’ diyebilmek

Kuşak-Yol’da demir denize kavuşacak