Mavi Vatan ve deniz jeopolitiğine ilişkin yayımlanan haber ve makalelerimin bulunduğu sayfadır. (Tevfik Kadan)
Bu bombalar deprem yaratır
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
-
ABD, İncirlik Üssü’ne yeni nesil B61-12 tipi termonükleer bombalar getiriyor. Ses hızını geçebilen bombalar büyük bir hız kazanarak yerin altında patlıyor. B61-12’lerin Hiroşima’ya atılan atom bombasının asgari dört katı gücünde olduğu belirtiliyor.
ABD, İncirlik’teki 50 adet B61-3/4 tipi atom bombasını, B61-12 tipi termonükleer bombalarla değiştiriyor. Yeni nesil B61-12’lerin ses hızını aşarak yerin altında patladığına dikkat çeken Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, bunların 3.5-4 gücünde deprem etkisi yarattığını söyledi.
ABD’nin İncirlik’teki atom bombalarını modernize edeceği haberi, Aydınlık’tan yaklaşık bir yıl sonra medyanın ilgisini çekti. Önceki gün bir Rus uzmanın anlatımıyla haber olan gelişmeyi, Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, aylar önce yaptığı basın toplantısıyla duyurmuştu. Tümgeneral Karataş, yeni nesil B61-12 bombalarıyla eski B61-3/4 rasındaki farkları Aydınlık’a anlattı:
“B61-3/4 denilen ve uçaktan atılan bombalar, yüzeyde patlıyordu. Bunlar paraşütlü bombalardır. Barometrik olarak ayarlanıyor tapası, paraşütü açılıyor ve yüzeyden 250-300 metre yukarıda patlıyor. Yeni nesil B61-12’ler ise paraşütlü değil. Bunların kuyruk rotoru bulunuyor. Bu bombalar dönen bir kuyrukla ivme kazandıracak şekilde, ses hızını geçebilecek bir işleme tabi tutuldu. Bomba atıldıktan sonra kuyruk rotoru dönmeye başlıyor, büyük bir hız kazanıyor ve yerin altında patlıyor. Böylece güvenli yeraltı sığınağı kavramı da ortadan kalkıyor. Artık yeraltı sığınaklarının güvenliği kalmadığı gibi, böyle bir güç büyük, 3.5-4 gücünde bir deprem etkisi de yaratıyor.
TOPLAM 180 ADET
Açık kaynaklardan elde edilen bilgilere göre, 2009 yılında NATO’da yapılan görüşmeler sonrası nükleer caydırıcılık bahane edilerek NATO’nun bazı ülkelerinde bulunan ve eski nesil olduğu ifade edilen uçaklardan atılabilen ‘B61-3/4’ nükleer bombalarının, yeni nesil olduğu belirtilen ve yine uçaklardan atılabilen ‘B61-12’ tahrip gücü çok yüksek olan termonükleer bombalarla değiştirilmesi, bunların da Avrupa ile Türkiye’de konuşlandırılması kabul edildi. Bu plan doğrultusunda yeni nesil uçaklardan atılabilen 180 adet B61-12 termonükleer bomba 70 adet İtalya, 50 adet Türkiye, 20 adet Almanya, 20 adet Belçika ve 20 adet Hollanda olmak üzere beş NATO üyesine yerleştirildi. Ayrıca ABD’nin 8-12 milyar dolarlık bir bütçeyle 400-500 adet nükleer bombayı uçak gemilerine ve denizaltılara yerleştireceği ifade edildi.
SIĞINAKLAR GÜÇLENDİRİLDİ
2015 yılında Alman televizyon kanalı ZDF’ye konuşan ve Pentagon belgelerine dayanarak bilgi veren Amerikan Bilimler Konfederasyonu üyesi nükleer fizikçi Hans Kristensen, ABD unsurlarının bulunduğu Türkiye’deki İncirlik Üssü’nde, nükleer modernizasyon kapsamında yeni nesil nükleer bombaların yerleştirileceği ‘21 sığınağın’ bulunduğu ‘NATO sahasının’ güçlendirildiğini ifade etti.
Nükleer bombaların Türkiye dahil Avrupa’da yerleştirilmesi düşünülen hava üslerine ilişkin gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması için altyapı inşaatlarına 2015 yılının ilk yarısında başlandığı, 2015 yılı sonlarında tamamlandığı, ABD’de devam eden uçuş test atışları biten bombaların 2017 yılı başından itibaren Türkiye’de İncirlik Üssü’ne yerleştirilmeye başlandığı anlaşılıyor.
HİROŞİMA’NIN DÖRT KATI
Alman ZDF kanalına konuşan Hans Kristensen, kısa bir zaman içinde Avrupa ve Türkiye’de konumlandırılacak nükleer bombaların modernize edilen bombalar olmadığını, çok işlevli yeni bir nükleer silah olduğuna vurgu yaptı. Kristensen, B61-12 nükleer bombaların ‘Hiroşima’ya atılan atom bombasının asgari dört katı gücünde ortalama 50 kiloton’ yıkıcı bir güce sahip olduğunu, bu bombaların birden çok bomba işlevi gördüğünü ve yeraltı ve üssündeki hedefleri yok etme gücüne sahip olduğunu vurguladı.”
F35’LERDEN ATILABİLECEK
Yerleştirildikleri üslerde bulunan nükleer bombaların ABD ve bazı evsahibi ülke uçakları tarafından atılması hedefleniyor. İncirlik’te bulunan nükleer bombaların ise ABD F-15 ve F-16 uçakları tarafından atılması planlanıyor. Şimdi bunlara F35’lerde eklendi. F22’lerse Avrupa’daki bombaları kullanmayacaklar.
EL KOYUYORUM DEMEK YETMEZ
Biz, ‘Bu bombalara el koyuyoruz’ dediğimiz zaman da bunları kullanamayız. Çünkü nükleer bombalar hazır olarak beklemez. Metal yığını olarak durur. O bombaların kurulması, atışa hazır hale getirilmesi için özel bir işlem yapılması gerekir. O işlem de kendi uzman ekibi tarafından yapılır. Bu işte Türkiye’nin en ufak bir dahli de yok, kontrolü de yok. Zaten bu bombalara el koyup, uzman bir ekiple kullanılabilir hale getirseniz bile, bu sefer de bombaları uçaktan atamazsınız. Çünkü uçakların yazılımlarını da değiştirmeniz gerekir.
Beyazıt Karataş, 5 Kasm 2017 tarihinde Vatan Partisi Genel Başkan Doğu Perinçek’in de katıldığı bir basn toplantısıyla İncirlik’teki nükleer bombaları duyurmuştu.
Rum-Yunan ikilisi, önce dünyanın düz olduğuna tüm Akdeniz’i inandırdı, sonra da kıyıdaş ülkelerin binlerce kilometrekarelik deniz yetki alanını çaldı. Şimdi ise Türkiye, herkese dünyanın yuvarlak olduğunu öğretiyor. Türkiye ile Libya arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”, Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirecek cinsten. Çünkü pek çok sınırlandırma anlaşmasına emsal olabilecek bu muhtıra, her şeyden önce deniz yetki alanı belirlenmesindeki metodolojiyi değiştiriyor. Bugüne kadar dünyanın düz olduğunu iddia eden Rumlar, Doğu Akdeniz ülkelerine de bunu kabul ettirerek deniz yetki alanlarını bir bir gaspetmişti. Libya’dan 39 bin, Mısır’dan 12 bin ve Levant’tan onbinlerce kilometrekare deniz yetki alanı çalmayı başaran Rum-Yunan ikilisi, şimdi tarihinin en büyük kâbusuyla karşı karşıya. Çünkü Türk amiraller, dünyanın 1 derecelik doğu-batı eğimini katarak yaptıkları sınır hesaplarını, BM’nin kabul ettiği bir yönetime onaylatmış ...
Doğu Akdeniz, kuşkusuz 2019 yılının en sıcak bölgelerinden biri oldu. Öyle gelişmeler yaşandı ki, gündemde Suriye’nin, hatta Libya’nın bile önüne geçti. Ne Trump’ın azledilme süreci, ne de Brexit bu kadar dikkat çekmedi. Çünkü burada yaşananlar, önümüzde yüzyılın güç dengesini gözler önüne seriyor. Doğu Akdeniz’de 2019, bir önceki yılın gerginlikleriyle başladı. 2018 yılında Saipem 12000 adlı sondaj gemisi Türk Donanması tarafından 3. parselden kovulmuş, ExxonMobil 10. parsele gelmişti. Rumlar Fransızlarla askeri işbirliğini genişleterek üslerini Fransız Donanması’na tahsis etmişti. Çok uluslu tatbikatlar, East-Med’de atılan somut adımlar, sondaj için yeni başvurular... İşte 2019, tüm bu kışkırtmalara yanıt verme yılı oldu. KARŞILIKLI HAMLELER Henüz yılın başında Türkiye, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama sahasını genişletti. 8 Ocak’taki bir Navtex ilanıyla, Meis’in güneyi ile Rodos’un doğusunu kapsayan geniş alanda araştırma yapılacağı duyuruldu. Aynı tarihlerde Türk Donanma...
Türk Donanması’nın tüm denizlerde müşterek yürüttüğü Mavi Vatan Tatbikatı başladı. Tatbikatın en tepesindeki tüm komutanların kumpas mağduru olması dikkat çekiyor. Türk Deniz Kuvvetleri’nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege’de müşterek olarak düzenlediği Mavi Vatan-2019 Tatbikatı dün başladı. Gün doğumuyla birlikte Ereğli, Aksaz, Gölcük, Foça, Umuryeri, Erdek, Mersin ve İskenderun’dan demir alan gemiler, jenerik senaryo dahilinde pek çok eğitim yapacak. 8 Mart’a kadar sürecek olan eğitimlere 103 gemi ve 20 bin personelin yanında deniz-hava vasıtaları, kıyı birlikleri, SAT-SAS timleri ile Kara, Hava ve Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurları katılıyor. Tatbikatta ANKA, UMTUS, CİRİT gibi milli sistemler de kullanılırken, MİLGEM’in son fazı olan TCG Burgazada gemisi de ilk kez bir tatbikata katılım sağlıyor. AYDINLIK BARBAROS’TA Aydınlık, tatbikatı F-244 borda numaralı TCG Barbaros firkateyninden takip etti. Erken saatlerde Gölcük’ten demir alan Barbaros, hemen liman çıkışında Asimetrik Harp...
Yorumlar
Yorum Gönder