Doğu Akdeniz’de çokuluslu kışkırtma

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi; Exxon Mobil’in Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri öncesinde, ABD, İsrail, İngiltere, Fransa ve Yunanistan’ın katılımıyla ‘Nemesis 2018’ tatbikatını başlattı.


Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’de tek yanlı olarak ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) içinde ABD, İngiltere, İsrail, Fransa ve Yunanistan’ın fiilen; Mısır, İtalya ve Ürdün’ün de gözlemci olarak katıldığı “Nemesis 2018” tatbikatına başladı. Rum basını tatbikatı “Türk meydan okumalarına cevap” başlığıyla duyuruken, tatbikatı Aydınlık’a değerlendiren emekli amiraller Can Erenoğlu ve Cem Gürdeniz, Türkiye’nin bu gibi hamleler karşısında çıkarlarından vazgeçmesinin mümkün olmadığını söyledi. Tatbikatın adı, Antik Yunan inancında, tanrıların huzurunda kibirlilik durumunda olan kişilere karşı uygulanan ilahi cezanın ruhu anlamına geliyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)’nin tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’de önceki gün, petrol ve doğal gaz platformları ve ticari gemilerin karşı karşıya kalabileceği kazalar, terör saldırıları, deniz kirliliği gibi durumların göğüslenmesi amacını taşıyan “Nemesis 2018” kod isimli uluslararası tatbikat icra edildi.
Rum Fileleftheros gazetesinin, “Nemesis, Türk meydan okumalarına cevap” başlığyla duyurduğu tatbikata, 10 savaş gemisi, 8 helikopter ve uçak ile 750’nin üzerinde askerî yetkili katıldı. Limasol’un yaklaşık 25 deniz mili açığındaki üç bölgede icra edilen tatbikata ABD, İngiltere, İsrail, Fransa ve Yunanistan’ın fiilen; Mısır, İtalya ve Ürdün’ün de gözlemci olarak katıldığı öğrenildi.
'BARBAROS' DEMEKTEN KAÇINDI
Habere göre, Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis, Rum yönetiminin enerji programının kesintisiz devam etmesi için bütün birimlerle işbirliği içinde olduklarını söyledi. Rum yönetiminin, diğer ülkelerin hava ve deniz kuvvetleri ile özel şirketlerin katıldığı tatbikatta, platformlarda veya ticari gemilerde kaza, terör saldırısı ve diğer tehlikelerle karşılaşılması durumunda etkin işbirliği ve eşgüdümün sağlanmasını hedeflediklerini anlattı.
Gazete Angelidis’in Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin bölgedeki varlığına değinmekten kaçınarak “Her şey yolunda gidiyor, biz Kıbrıs Cumhuriyeti’nin enerji programının kesintisiz devam etmesi için gereğini yapıyoruz” dediğine dikkat çekti.
Habere göre Angelidis, Doğu Akdeniz’deki diğer ülkelerle askerî düzeyde işbirliği planı olup olmadığı sorusuna karşılık, savunma diplomasisi çerçevesinde, amaç ve hedeflerinin, komşu devletlerle bölgenin güvenliği maksatlı ilişkiler geliştirmek olduğunu belirtti; “Güvenlik de gelişme demektir” dedi.
Rum Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi Komutanı Konstantinos Fitiris ise, tatbikata 10 savaş gemisi, sekiz helikopter ve uçak ile 750’nin üzerinde askerî yetkilinin katıldığını, tatbikatı, Yunan Büyükelçi ile fiili veya gözlemci olarak katılan bütün ülkelerin askeri ataşelerinin Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi’nden izlediğini aktardı.
‘TEPKİCİ DEĞİL ETKİLİ BİR POLİTİKA İZLEMEMİZ LAZIM’
Emekli Koramiral Can Erenoğlu, “Nemesis 2018 Tatbikatı”na ilişkin Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
Bu tatbikatı, katılımı artırarak her sene yapıyorlar. Kendi başlarına bir şey yapamayacakları için, arkalarına birilerini alarak, Türkiye’ye mesaj vermeye çalışıyorlar. Biz bunlara pabuç bırakmayız. Denizdeki egemenlik alanımızı kimseye devretmeyeceğiz, bedelini de ödemeye hazırız.
Artık tepkici değil etkili bir politika izlememiz lazım. Öncelikle bizim adım atmamız gerekiyor. Sondaj ve araştırma gemilerini göndermekle, nadiren gözüken bir etkici bir uygulama yapıyoruz. Onlar buna tepki gösteriyorlar, biraz da onlar tepki göstersinler. Türkiye’nin öncelikle yapması gerekenler ortada:
- Bir an önce Münhasır Ekonomik Bölgemizi ilan etmemiz lazım.
- Kıbrıs’ta hemen bir deniz üssü tesis edilmesi lazım.
- Akabinde de, mümkün olduğu kadar kısa bir sürede Kıbrıs’ta bir hava üssü kurmamız lazım.
Doğu Akdeniz giderek ısınıyor, burası bir kaos alnına dönüşecek, burada hazır kuvvet bulundurmak zorundayız. Mersin’e, İskenderun’a istinaden yapmak yerine, Kıbrıs’a bir deniz üssü kurularak, istenilen zamanda, istenilen yerde, istenilen miktarda deniz hava-kuvvetini barındırmamız gerekiyor.
‘MEB İLAN ETTİK DİYE SAVAŞ FİLEN ÇIKMAZ’
Neden hala Doğu Akdeniz’de MEB ilan etmediğimizi bende yetkililere soruyorum. Bu konu, biz görevdeyken yaptığımız görüşmelerimizde de gündeme geldi. “Ege’ye kötü misal mi olur” diyorlar, “Ege’yi çözmeden böyle bir atılım yapmak, sonrasında zarar mı verir” diyorlar, ne diyorlar bende bilmiyorum. Savaş filen de çıkmaz bundan. Denizler geleceğimiz diyoruz, denizler geleceğimizse geleceğimize sahip çıkmamız lazım. Doğu Akdeniz’de hakkaniyete uygun bir paylaşım olması lazım ama hakkaniyete uygun hiçbir şey yapılmıyor. Lübnan, İsrail ve Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile MEB anlaşmalarını imzaladılar. Biz Kuzey Kıbrıs ile bu işi çözdük. Ama Suriye ile siyasi ilişkilerimiz rayında değil. Mısır bile bize dikleniyor. Biz Mısır’a gidip, iyi niyetimizle “GKRY ile yaptığınız MEB anlaşmasında çok büyük kaybıunız olacak” dedik. Şimdi siyasi ilişkilerin boyutuna bağlı olarak, onlar da Rumlarla işbirliği yapıyorlar.
Aralık ayında Mısır, GKRY ve Yunanistan bir zirve yapacaklar. Yunanistan’la Mısır arasındaki MEB’in sınırlarını bile belirlemişler. Bir tek ilan etmesi kalmış durumda. Biz onlara büyük bir alan kaybetmiş olacaksınız dedik ama Türkiye karşıtı olmak için onları destekliyorlar. Bir de aralık da Atina’da bir toplantı var. Yunanistan, GKRY, ABD ve İsrail dışişleri bakanları biraraya gelecekler. Bunları takip etmek lazım.
ULUSLARARASI ADALET DİVANI
Bilim adamları, hukukçular, Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıkları Uluslararası Adalet Divanı (UAD)’na götürmeye pek taraftar değiller. Çünkü hukuk da siyasetle bütünleşmiş vaziyette. Hakkaniyete uygun bir karar verecekleri konusunda tereddütlerimiz var. UAD çözüm olmayabilir. Biz komşularımızla hakkaniyete uygun ikili görüşmeleri yaptık, bunlardan netice alamayınca, geriye kendi MEB’imizi ilan etmek kalıyor.
‘TÜRKİYE ÇIKARLARINI KORUMAYA HAZIRDIR’
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, kasım ayında bölgeye gelecek olan ABD’li Exxon Mobil’in faaliyetlerine dikkat çekerek, bu tatbikatın Türkiye’ye bir gözdağı niteliğinde olduğunu belirtti. Türkiye’nin böyle hamlelerle haklarından vazgeçmesinin mümkün olmadığını bildiren Gürdeniz, şunları söyledi:
Çok uluslu yapılan tatbikatlara bir anda karar verilmez. Bu, önceden planlanmış bir tatbikat. Zaten Nemesis bir seri tatbikattır. Geçmiş yıllarda yapılanlara bakıldığında da aynı doktirinin, aynı paradigmanın devam ettiğini görüyoruz. Bu sefer katılım daha fazla. İsrail’in fiilen katılımı da önemli ama şaşırtıcı değil. GKRY, Yunanistan ve Mısır ittifakının yanı sıra, GKRY, Yunanistan ve İsrail ittifakının oluştuğunu zaten gördük. İki tane üçlü mekanizma olduğunu biliyoruz. Her iki mekanizmanın arkasında da ABD ve AB’nin olduğunu biliyoruz.
EXXON KASIMDA GELİYOR
Kasım ayında Exxon Mobil’in çalışmalarının başlayacağını göz önüne alırsak, bu tatbikat Exxon faaliyeti öncesi yapılan, Türkiye’ye bir gözdağı faaliyetidir. Ama Türkiye zaten Alanya açıklarına sondaj gemisi Fatih’i göndererek, bu konudaki kararlılığını ilan etmiştir. Üst üste, gerek Cumhurbaşkanı gerek Milli Savunma Bakanı tarafından yapılan açıklamalar da, Türkiye’nin kararlılığının siyasi düzlemde de en üst seviyede olduğunu gösteriyor. Donanmamız zaten her zaman bölgede, caydırmaya hazır durumdadır. Bu tip tatbikatlarla Türkiye’nin hayati çıkarlarının gözardı edilmesi asla beklenemez. Türkiye, milletiyle, devletiyle ve bütün olanaklarıyla Doğu Akdeniz’de çıkarlarını korumaya hazır olduğunu defaaten bildirmiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

‘Mavi Vatan 2019’ tatbikatı hesapları bozdu

Doğu Akdeniz’de ‘Dünya yuvarlak’ diyebilmek

Kuşak-Yol’da demir denize kavuşacak