Mavi Vatan ve deniz jeopolitiğine ilişkin yayımlanan haber ve makalelerimin bulunduğu sayfadır. (Tevfik Kadan)
Şer ittifakına İtalya da katıldı
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
-
İsrail gazının Avrupa’ya gönderilmesi için planlanan East-Med projesinde Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İtalya arasında anlaşma sağlandı. Türkiye’nin kıta sahanlığını ihlal eden projeye Avrupa Birliği de 100 milyon dolarlık ön yatırım yapmayı kabul etti.
İsrail gazının Türkiye devredışı bırakılarak Avrupa’ya gönderilmesi için planlanan East-Med Projesi’nde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan ve İtalya arasında anlaşma sağlandı. Türkiye’nin kıta sahanlığını ihlal eden proje için öngörülen maliyetin 7 milyar dolar olduğu açıklandı. Projenin birkaç ay içinde başlayacağı ve beş yıl içinde tamamlanacağı bildirildi.
GKRY, İtalya ve Yunanistan, Doğu Akdeniz’deki doğalgazın Avrupa’ya taşınmasını öngören ve Türkiye’nin kıta sahanlığını açıkça ihlal eden bir boru hattı inşası için anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre, İsrail’in Leviathan ve Kıbrıs’ın Afrodit sahasından çıkacak gaz, Girit ile Mora Yarımadası’ndan geçerek İtalya’nın Otranto kentine ulaşacak. Kıbrıs’ın güney sahilinden yaklaşık 170 kilometre uzaklıkta başlayacak hattın, 2 bin 200 kilometre uzunluğunda olacağı, kimi yerlerde denizin 3.3 kilometre derinliğine kadar ineceği ve maliyetinin de 7 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. Kıbrıs-Türkiye hattına nazaran 5-6 kat daha maliyetli olduğu bilinen East-Med hattının inşası, Türkiye’yi devredışı bırakmak amacıyla gündemde tutuluyor.
AB’DEN FİZİBİLİTE İÇİN 100 MİLYON DOLAR YATIRIM
East-Med’in fizibilite çalışması için Avrupa Birliği de 100 milyon dolarlık yatırım yapmayı kabul etti. Doğalgaz ithalat ihtiyacının 2030 yılına kadar yılda 100 milyar metreküp artacağı tahmin edilen Avrupa, bu boru hattı ile yılda 20 milyar metreküp gaz temin edecek. Proje için Yunan doğalgaz şirketi Gas Trade ile Bulgar enerji şirketi BEH de Dedeağaç kentine bir LNG tesisi kuracak. Dedeağaç’ta toplanan gaz, Yunanistan-Bulgaristan (IGB) Doğalgaz Bağlantı Hattı ile güneydoğu Avrupa’ya gönderilecek.
İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, anlaşmanın Avrupa’daki Arap etkisini de etkileyebileceğini söyledi. “On yıllardır, Avrupa’daki petrol ve doğalgaz nedeniyle Arap etkisinden şikayet ettik” diyen Steinitz, “Gazın Avrupa’ya ihracatı, bu etkiyi belli bir dereceye kadar azaltacak ve Arap gücüne karşı bir denge oluşturacaktır “ ifadelerini kullandı. Şubat ayında da Mısır, İsrail’in Tamar ve Leviathan sahalarından gaz ithal etmek için bir anlaşma imzalamıştı. Eylül ayında ise bir ABD-İsrail konsorsiyumu, İsrail kıyı kenti Aşkelon’u kuzey Sina Yarımadası’na bağlayan, kullanılmayan bir boru hattının bir kısmını satın alacağını açıklamıştı.
İMZALAR 20 ARALIKTA ATILACAK
Kıbrıs Bahçeşehir Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Emete Gözügüzelli, East-Med’deki son gelişmeleri Aydınlık’a değerlendirdi. “Bu anlaşma, proje için yapılan teknik çalışmaların ardından ortaya konulan maliyet için İtalya’nın da mutabık kaldığını gösteriyor” diyen Gözügüzelli, şunları anlattı: “Esas anlaşmayı, 20 aralıkta hükümetlerarası seviyede Güney Kıbrıs, İsrail ve Mısır arasında yapacaklar. Daha sonra bu hattı Poseidon-2 hattına bağlamak için İtalya ile de bir anlaşma yapılacak. Bu gaz, Avrupa’daki Arap etkisine karşı bir alternatif olarak görülüyor. Projeye Avrupa da açık destek veriyor. Avrupa, Türkiye’nin enerji merkezi olmasını engellemek ve Arap ülkelerinin gücünü kırmak için enerji koridorlarıyla hamle yapıyor.
“Hattın güzergahı Türkiye’nin kıta sahanlığından geçiyor. KKTC ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayan tüm bu hamleler, donanma savaşlarına doğru bizi götürecek bir sürecin içine girdiğimizi gösteriyor. Türkiye’nin Akdeniz’den bir şekilde çıkarılması planlanıyor ve bunun da AB değerlerine ve uluslarası hukuka uygun olarak yürütüldüğü görüntüsü veriliyor. Doğu Akdeniz, patlamaya hazır volkan, silah ve gambot diplomasisinin yürütüldüğü bir merkez durumunda.”
ABD DESTEK VERİYOR
“ABD’nin de bu projeye açık desteği var. 20 aralıktaki zirveye ABD de katılmak istiyor. ABD ile GKRY’nin 7 kasımda deniz sınırı güvenliği anlaşması yapması da tesadüf değil. Akdeniz’in, Batı dünyası tarafından, haç kuşağının siyonist etkisiyle birlikte çevrelendiğini görüyoruz.
“Diğer yandan bölgede artık Rusya da var. Suriye’de iki üs aldılar. Lübnan da yeni yılda ikinci sondaj ihalelerine çıkacak, Türkiye ise bölgede aktif hale geldi. AB’nin gaz ihtiyacını sadece bu hukuku ihlal eden ülkelere bırakması beklenemez.”
Türk Donanması’nın tüm denizlerde müşterek yürüttüğü Mavi Vatan Tatbikatı başladı. Tatbikatın en tepesindeki tüm komutanların kumpas mağduru olması dikkat çekiyor. Türk Deniz Kuvvetleri’nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege’de müşterek olarak düzenlediği Mavi Vatan-2019 Tatbikatı dün başladı. Gün doğumuyla birlikte Ereğli, Aksaz, Gölcük, Foça, Umuryeri, Erdek, Mersin ve İskenderun’dan demir alan gemiler, jenerik senaryo dahilinde pek çok eğitim yapacak. 8 Mart’a kadar sürecek olan eğitimlere 103 gemi ve 20 bin personelin yanında deniz-hava vasıtaları, kıyı birlikleri, SAT-SAS timleri ile Kara, Hava ve Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurları katılıyor. Tatbikatta ANKA, UMTUS, CİRİT gibi milli sistemler de kullanılırken, MİLGEM’in son fazı olan TCG Burgazada gemisi de ilk kez bir tatbikata katılım sağlıyor. AYDINLIK BARBAROS’TA Aydınlık, tatbikatı F-244 borda numaralı TCG Barbaros firkateyninden takip etti. Erken saatlerde Gölcük’ten demir alan Barbaros, hemen liman çıkışında Asimetrik Harp...
Rum-Yunan ikilisi, önce dünyanın düz olduğuna tüm Akdeniz’i inandırdı, sonra da kıyıdaş ülkelerin binlerce kilometrekarelik deniz yetki alanını çaldı. Şimdi ise Türkiye, herkese dünyanın yuvarlak olduğunu öğretiyor. Türkiye ile Libya arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”, Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirecek cinsten. Çünkü pek çok sınırlandırma anlaşmasına emsal olabilecek bu muhtıra, her şeyden önce deniz yetki alanı belirlenmesindeki metodolojiyi değiştiriyor. Bugüne kadar dünyanın düz olduğunu iddia eden Rumlar, Doğu Akdeniz ülkelerine de bunu kabul ettirerek deniz yetki alanlarını bir bir gaspetmişti. Libya’dan 39 bin, Mısır’dan 12 bin ve Levant’tan onbinlerce kilometrekare deniz yetki alanı çalmayı başaran Rum-Yunan ikilisi, şimdi tarihinin en büyük kâbusuyla karşı karşıya. Çünkü Türk amiraller, dünyanın 1 derecelik doğu-batı eğimini katarak yaptıkları sınır hesaplarını, BM’nin kabul ettiği bir yönetime onaylatmış ...
Tarihi İpek Yolu rotasının kadim duraklarından olan Trabzon, yeniden dünya ticaret sahnesine çıkmaya hazırlanıyor. Çin’in Kuşak-Yol Projesi’nin demir-deniz entegrasyonunu sağlayacak olan kent, yüksek potansiyeli ve eşsiz konumu ile yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Dördüncüsü düzenlenen Uluslararası İpek Yolu İşadamları Zirvesi, dün Trabzon’da başladı. İki gün sürecek olan zirveye 23 ülkeden 700 iş insanı katılıyor. Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak ile Çin Büyükelçisi Deng Li’nin de birer konuşma yaptığı zirve, katılımcı tüm ülkelerde canlı olarak yayınlanıyor. KUŞAK-YOL REFAHI ARTIRIYOR Zirvenin ilk gününde, yükselen Avrasya’nın büyük iş potansiyeline vurgu yapan konuşmacılar, işbirliği ile refah seviyesinin kısa sürede yükselebileceğine değindi. Çin Büyükelçisi Deng Li de zirvede yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Kuşak-Yol’daki önemine dikkat çekti. Deng, şunları söyledi: “Sayın Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl için...
Yorumlar
Yorum Gönder