Mavi Vatan ve deniz jeopolitiğine ilişkin yayımlanan haber ve makalelerimin bulunduğu sayfadır. (Tevfik Kadan)
Türkiye Kıbrıs'a deniz üssü kuruyor
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
-
Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın bizzat katıldığı keşif çalışması tamamlandı. Üssün maliyeti, altyapı ihtiyaçları ve fiziki koşulların tespit edildiği rapor Ankara’ya gönderildi. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerinin korunması ve KKTC’nin egemenlik haklarının muhafazasında güvence olması için Kıbrıs'ta modern bir deniz üssü kurma kararı aldı. Üssün yeriyle ilgili keşif çalışmalarına bizzat Deniz Kuvvetleri Komutanı katılırken, üssün maliyeti, altyapı ihtiyaçları ile fiziki koşulların tespit edildiği teknik çalışmalar da tamamlanarak Ankara'ya gönderildi.
Türk Deniz Kuvvetleri, enerji ve güvenlik açısından dünya jeopolitiğinin en kritik merkezlerinden Doğu Akdeniz'de dengeleri değiştirecek bir adım atıyor. Geçen ağustos ayında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Dışişleri Bakanlığına öneri olarak sunulan, Kıbrıs'ta egemen bir deniz üssü inşası için çalışmalar tamamlandı. Üssün inşasıyla ilgili çalışmaları yürüten özel ekip, kısa bir süre önce Ankara'ya teknik detayların tamamlandığı dosyayı gönderdi. Yaklaşık 280 bin dönümlük dev bir alana inşa edilecek modern deniz üssü içinde radar merkezinden sosyal tesislere kadar pek çok yapı bulunacak. Üs; fırkateyn, korvet, denizaltı ve helikopter gemimiz gibi her çeşit gemimize ev sahipliği yapabilecek kapasitede olacak.
DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI
KEŞİF GEZİSİ YAPMIŞTI
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, 15 Kasım'da Kıbrıs'a giderek keşif gezisi yapmıştı. Kıyı şeridini gezen Özbal'ın incelemelerinin ardından, üssün kurulacağı yer olarak İskele bölgesi belirlendi. Ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı da ziyaret eden Özbal, konuyu burada da gündeme getirdi. İki ülke arasında üssün inşası konusunda mutabakat sağlanırken, 2019 yılı içinde bir anlaşma imzalanması öngörülüyor.
BİR DE HAVA ÜSSÜ İNŞA EDİLECEK
Türkiye'nin Kıbrıs'ta kuracağı yeni üsle ilgili Aydınlık'a bilgi veren Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Akdeniz Üniversitesi Devletler Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, şunları söyledi:
“Çalışmalar yakın zaman önce son halleri ile Ankara’ya gönderildi. Özel ekip zaten uzun süredir teknik detaylarla ilgili çalışmalarını yürütüyordu. Teknik çalışmalar, kurulacak üssün kapasitesinin uygunluğunu gösterdi. 2019, ilgili üssün hayata geçirileceği yıl olacak kanaatindeyim. Kıbrıs'a bir de hava üssü inşa edilecek. Zira bu adımlara GKRY'nin tek taraflı hidrokarbon faaliyetleri yürüterek haklarımızı gasp etme çabaları, Fransa ile deniz üssü kullanım anlaşması yapmaları, AB'den 2021 yılına kadar Mari Deniz Üssü'nün modernize edilmesi için bütçe desteği almaları ve Amerika’nın Kıbrıs ve açıklarındaki girişimleri gibi pek çok etken sebep oldu. Ayrıca üssün inşası haberleri, Kıbrıs Türkleri'nde de heyecanla karşılandı. Kıbrıs Türkleri bu adımın hayata geçirilmesini dört gözle bekliyor.”
'MÜKEMMEL BİR KARAR'
Emekli Tuğamiral İlker Güven, Kıbrıs'a deniz ve hava üssü kurulması kararının “mükemmel bir karar” olduğunu söyledi. Bölgede askeri varlık bulundurmanın stratejik anlamını Aydınlık'a anlatan Güven, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Biliyorsunuz Kıbrıs, Türkiye'nin kıta sahanlığı üzerinde. Hemen o kıta sahanlığına uygun olarak Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etmemiz lazım. 2003 ve 2013 yıllarında iki defa Birleşmiş Milletler'e kıta sahanlığımızın koordinatlarını not ettirdik ama bu yeterli değil. Bu koordinatlarla bir de MEB'in belirtilmesi lazım. Bu takdir de, GKRY'nin Mısır ve Libya ile yapmış olduğu MEB anlaşmasında, Mısır ve Libya'nın ne kadar deniz kaybı olduğu ortaya çıkacak. Böylece Mısır'la da tekrar politik ilişkiye girmek bakımından, onların da yararına olan bir adım atılmış olacak. MEB ilan ettikten sonra, Rum Yönetimi'nin KKTC'nin ada üzerindeki eşit haklarını hiçe sayarak hukuk dışı ilan ettiği ruhsat alanlarındaki hak ve menfaatlerimizi korumak üzere, bölgede konuşlanıp bir kuvvet oluşturmak durumundasınız. Yoksa uzaktan, deniz kontrolü sağlamadan oradaki haklarınızı koruyamazsınız. Bu bakımdan mükemmel bir karar. Deniz üssünün yanında bir hava üssünün de kurulması şarttır, elzemdir, ve hatta geç bile kalınmıştır.”
Doğu Akdeniz, kuşkusuz 2019 yılının en sıcak bölgelerinden biri oldu. Öyle gelişmeler yaşandı ki, gündemde Suriye’nin, hatta Libya’nın bile önüne geçti. Ne Trump’ın azledilme süreci, ne de Brexit bu kadar dikkat çekmedi. Çünkü burada yaşananlar, önümüzde yüzyılın güç dengesini gözler önüne seriyor. Doğu Akdeniz’de 2019, bir önceki yılın gerginlikleriyle başladı. 2018 yılında Saipem 12000 adlı sondaj gemisi Türk Donanması tarafından 3. parselden kovulmuş, ExxonMobil 10. parsele gelmişti. Rumlar Fransızlarla askeri işbirliğini genişleterek üslerini Fransız Donanması’na tahsis etmişti. Çok uluslu tatbikatlar, East-Med’de atılan somut adımlar, sondaj için yeni başvurular... İşte 2019, tüm bu kışkırtmalara yanıt verme yılı oldu. KARŞILIKLI HAMLELER Henüz yılın başında Türkiye, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama sahasını genişletti. 8 Ocak’taki bir Navtex ilanıyla, Meis’in güneyi ile Rodos’un doğusunu kapsayan geniş alanda araştırma yapılacağı duyuruldu. Aynı tarihlerde Türk Donanma...
Rum-Yunan ikilisi, önce dünyanın düz olduğuna tüm Akdeniz’i inandırdı, sonra da kıyıdaş ülkelerin binlerce kilometrekarelik deniz yetki alanını çaldı. Şimdi ise Türkiye, herkese dünyanın yuvarlak olduğunu öğretiyor. Türkiye ile Libya arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”, Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirecek cinsten. Çünkü pek çok sınırlandırma anlaşmasına emsal olabilecek bu muhtıra, her şeyden önce deniz yetki alanı belirlenmesindeki metodolojiyi değiştiriyor. Bugüne kadar dünyanın düz olduğunu iddia eden Rumlar, Doğu Akdeniz ülkelerine de bunu kabul ettirerek deniz yetki alanlarını bir bir gaspetmişti. Libya’dan 39 bin, Mısır’dan 12 bin ve Levant’tan onbinlerce kilometrekare deniz yetki alanı çalmayı başaran Rum-Yunan ikilisi, şimdi tarihinin en büyük kâbusuyla karşı karşıya. Çünkü Türk amiraller, dünyanın 1 derecelik doğu-batı eğimini katarak yaptıkları sınır hesaplarını, BM’nin kabul ettiği bir yönetime onaylatmış ...
Geliştirdiğimiz elektromanyetik harp sistemleri sayesinde, gemilerimiz en tehlikeli güdümlü füzelere karşı savunma kabiliyetlerini artırıyor. Üzerine gelen bir güdümlü füze olduğunda ise gemide üç kez şu duyuru yapılıyor: Zippo Cemal! Türk Deniz Kuvvetleri, Mavi Vatan-2019 Tatbikatı’nda kullandığı milli sistemlerle göz dolduruyor. Uzun yıllardır yürütülen bilimsel çalışmalar ışığında oluşturulan yüksek teknoloji elektromanyetik harp sistemleri, savunma kabiliyetlerimizi geliştirmede büyük imkanlar sağlıyor. Araştırma Merkezi Komutanlığı (ARMERKOM) tarafından geliştirilen elektromanyetik harp sistemleri sayesinde, gemilerimiz en tehlikeli güdümlü füzelere karşı savunma kabiliyetlerini geliştiriyor. Tatbikat sırasında Harpoon güdümlü füzesi özelliklerinde oluşturulan bir füze sinyali, gemilerin üzerine gönderiliyor. Rotası da değiştirilebilen sinyale karşı savunma kabiliyetlerini test eden gemiler, eloktromanyetik karıştırıcılar veya chaff sistemleri sayesinde füzeleri bertaraf etm...
Yorumlar
Yorum Gönder